Bu farklı ölçütler aslında kullanılmaya çalışılıyor. Örneğin Obama rejimi altında karbonun sosyal maliyetini hesaplamakla yükümlüydü federal devlet kurumları. Bu da şöyle bir ölçü: Her ton karbondioksit salımı için toplumun gelecekte ödeyeceği bedeli, göreceği zararı fiyatlandırabiliyor muyuz? Bunun bir maliyeti var çünkü. “Bu maliyeti de içine katıp var olan şekliyle devam etmenin iklim değişikliği açısından sonuçları ne olur, bunu düşünürken bu maliyeti de hesaplayalım” gibi bir yaklaşım benimsenmişti bir süre. Şimdi Trump yeni bir kararname imzaladı ve büyük ölçüde Obama’nın temiz enerji planı altında getirdiği bütün bu düzenlemeleri tersine döndürmek için çıkartılmış bir kararname olarak görülüyor.
