Şunu ekleyelim: Artış hızı hakikaten kayda değer ama oran olarak baktığımız zaman oldukça düşük. İlaveten dikkat etmemiz gereken bir husus daha var. Biliyorsunuz, barajlardan ve HES diye tabir edilen, suyun borular içine alınıp rakım farkı sayesinde üretilen enerji, sürdürülebilir enerji kategorisine giriyor girmesine, ama bu enerjilerin üretildiği tesisler nereye yapılıyor, bunlar sosyal ve ekolojik maliyetler getiriyor mu diye baktığınız zaman, iş daha da çetrefil hale geliyor. Parantez içinde bunu ifade etmiş olalım. Türkiye’nin güneş ve rüzgârda potansiyelinin çok çok altında kaldığını biliyoruz. Buralarda çok gidebileceği yol var. Bu konuda hiçbir şey yapılmıyor demiyorum, fakat bunlar yapılırken aynı zamanda bu kömüre olan vurgu ürkütücü geliyor. Biraz önce de vurguladım; enerjinin verimli kullanımı, yani işte binaların izolasyonundan tutun, enerjinin bir yerden bir yere nasıl nakledildiğine varıncaya kadar, mevcut ulaştırma sisteminizin ne kadar verimli çalışan araçlardan oluştuğuna kadar, buralarda ciddi sıkıntılar var; buralarda önemli adımlar atılabilir.
Binalarımıza bakalım. Bunların önemli bir kısmının hiçbir ciddi izolasyon malzemesi kullanmadan yapıldığını görüyorsunuz ve dolayısıyla havayı ısıtmak ya da soğutmak oldukça maliyetli oluyor. Bu noktada şu soruyu sormak lazım: Türkiye niye acaba üretim ayağında ve tüketim ayağında enerji verimliliğine geçişi destekleme konusunda daha sağlam, güçlü adımlar atmadı, atmıyor da, “Ben daha fazla santral yapayım, elektrik üreteyim” diyor? Dese ki, “Arkadaşım şu tür elektrik ampulü kullanma, bu tür elektrik ampulü kullan”, “Binanın izolasyonunu şöyle yap, işte binayı şu norma göre inşa et”, ne bileyim, “Binanda gri su sistemini kur”, “Bir depo yap, yağmuru tut, onu kullan.” Bu tür basit ama yaygınlaştırdığınız zaman etkisi büyük olacak bir strateji niye yok? Mesela Almanya’nın stratejisi temelde buydu değil mi? Yaygınlaştırdığınız zaman inanılmaz verim alacağınız, kazanç alacağınız işlere hızlıca gidilmesi lazım, bunlar yapılmıyor. Bunu anlamak zor hakikaten. Bunu yapmaktansa “Ben ’x’ tane yeni termik santral yapayım” demek, benim kafamın almadığı bir husus.